Yürüyor; yürümek zor, Yüzüyor; yüzmek zor, Koşuyor; koşmak zor. Düşünüyor; düşünmek zor. Her eylem zor. Çok nemli ve yoğun bir atmosferde sürekli haricen kuvvet uygulayıp ilerlemeye çalışmak gibi... Hep bir şeylere karşı, ama nedir o "bir şeyler"? Bulanık. Karşı olunan belirsiz olunca kurtulmak için ne yapılması gerektiği de muallak. Bir sabah kalktı, giyindi. Gitme zamanı, dedi. Bir şeylere karşı başka şeylerin peşinde, esasen, bir hissin ardındaydı. Sanki, bir an ve bir yer gelecekti ve diyecekti ki: "İşte, olmak istediğim yer burası!" Hep o yeri arıyordu. Her sabah kalkıyordu. Her gün başka yerlere göç ediyordu. Zihni topraklarda, insanlarda, havada dolaşıyor ama o, ait olacak yer bulamıyordu bir türlü. Gerçeklik neydi sahi? Sanki, o yeri bulduğunda her şey gerçek olacaktı. Ya da her şey tamamen gerçeküstü olacaktı, ama o da artık gerçeküstü olduğundan onun için bir şey değişmeyecekti. Aranan bulunduğunda ne hissedilir ki? Beklentiler biter ...