15 Haziran 2020 Pazartesi

27 Mayıs 2020 Çarşamba

Yıldız ve Çocuk

Bu gece kızım benden 'onun serçe tırnağının ucu kadar' kısacık bir masal uydurup anlatmamı istedi. Öncesinde kitap okuduğumuz için aslında hayır diyecektim, ama dayanamadım. Sonra da anlattığım masal çok hoşuma gitti. Bari buraya da yazayım dedim. (Bu, kızımın favori uyduruk masalı değil ama diğerleri hemen yazabilmek için biraz fazla uzun). Gece gece bu yüzden ayaktayım ya hadi bakalım...

Bir varmış, iki yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal iken pireler berber iken, ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik. Sonunda bir de baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz.

Çoook uzak bir diyarda, iklimin ve havanın çook çok sıcak olduğu bir yerde, bir çocuk ve ailesi yaşarmış. Hava yazları o kadar sıcak olurmuş ki çatıya çıkıp orada uyurlarmış. E tabii, evlerinin çatısı üçgen değilmiş. Tepsi gibi düzmüş. Kenarlarında da düşmemeleri için engeller varmış. Bu sayede çatının üstünde uyuyabiliyorlarmış. Geceleri çatıda hafif bir meltem eser, onlar da rahat rahat uyuyabilirmiş. Bizim çocuk, gece gökyüzündeki yıldızlara bakarak uyumayı pek severmiş.

Bir gece, ilerleyen saatlerde çocuk hafif bir sese uyanmış: 'Şşşt' Şşşşt!'
Çocuk: Kim var orada?
Ses: Şşşt! Baksana buraya?
Çocuk: Nerdesin sen?
Ses: Oraya bakmayacaksın akıllım, buraya, yukarı baksana!

Çocuk yukarı bakınca bir de ne görsün: gökyüzünde bir yıldız ona sesleniyor. Hayret içinde: Aaaa! Sen nasıl konuşabiliyorsun!

Yıldız: Şu yandaki var ya... Hani şurdaki...
Çocuk: Yakınındaki yıldızı mı diyorsun? (içinden, eyvah! yoksa yıldızlar arasında bir sorun mu var diye geçirir)
Yıldız: Heh, evet, o! O bana dedi ki sen çok güzel şarkı söylüyormuşsun.
Çocuk: Immm, bazen uykuya dalmadan önce mırıldanırım. Dinleyen yok sanıyordum?
Yıldız: Duyanlar olmuş. Şimdi, benim sorunum şu: ben bu gece uyuyamadım. Bir türlü uyku tutmadı. Acaba benim için de bir şarkı mırıldanır mısın? Böylece uyurum belki hem.
Çocuk: hımm, neden olmasın, peki. Ne de olsa benim de uyumam gerekecek.
demiş ve mırıldanmaya başlamış. Biraz zaman geçmiş, çocuk uyuyakalmış.
Gözlerini açtığında artık sabahmış. Güneş kendini hissettirmeye başlıyormuş.
Çocuk, Yıldız gece bir daha onu uyandırmadığına göre onun da uyuyakaldığını düşünmüş.
Sonra da demiş ki, belki de sadece bir rüya gördüm.

Bazen rüyalar o kadar gerçektir ki, onları gerçekten ayırt edemeyiz.

O yüzden çocuk da rüya mıydı, değil miydi ayırt edememiş ama bu geceyi hep kalbinin bir köşesinde saklamış.

Bu masal da burada bitmiiiş.

C.

26 Ocak 2020 Pazar

Akıl sahibi

"... En önce, hayvanlar gibi duygusuz olanlara insan duygusu verdim, onları akıl sahibi kıldım... Onlar başlangıçta bakarken göremiyorlar, dinlerken duyamıyorlardı; tıpkı rüyalardaki hayalet sürüleri gibiydiler; karmakarışık öyküleriyle afallamışlardı."

Aeschylus, Prometheus.

Carl Sagan, Cennetin Ejderleri.

17 Ocak 2020 Cuma


Motorcycle ride, öz farkındalık, bağlantılar, sınırlar

Sept. 2019-C.