22 Ocak 2014 Çarşamba

ölüm-hayat-döngü

Bir keresinde öldüm ben.
Biliyor musun
Fark etmedi kimse.
Tabutumu kaldırmadılar.
Dua okunmadı hiç benim için.
Helvam yenip
Hikayelerim anlatılmadı.
Oysa pek de çok hatırlanası,
Paylaştığım anılar vardı insanlarla.

Sandılar ki
Yaşıyorum hala.
Yüzüme baktılar;
Görmediler ruhumu
Ama fark etmediler de nerede.

Kendi tabutuna saklanmış kendi içinde.
Kendi karanlığına sığınmış.
Sandılar ki
Üzgünüm sadece
Bir süre sonra onu da unuttular
Kanıksandı yeni halim.
Dolaşıyordum hala yaşayanlar arasında
ve Sanıyorlardı ki yaşıyorum hala.
Yürüyordum ya ondan.
Ben de kanıksadım kendimi.
Sandım ki yaşam böyle olur.
Çünki baktım baktım
Ayniyet herkeste.
Herkes yürüyor ama
Kimsenin ruhu görünmüyor.
Ölülerin arasında bir ölü daha olmuş ne fark eder...

Sonra acı geldi tekrar.
Acı gelince anlar insan
Hala yaşıyorsun.
Ölülerin canı acımaz çünki.
Yanılmışım...
Şaşırdım.
Nefes aldım tekrar.
Ben yürürken-düşünürken
Tabutum okyanusa karışmış
Kapağını da biri açıvermiş
Ama sırtım kapağa dönükmüş benim
Fark etmemişim.
İstememişim çıkmak.
Bilmemişim nerede olduğumu.

Biri çevirmiş beni
Başım suyun yüzüne çıkmak zorunda kalmış yeniden.
Solumak için...
Ölemedim ya ben
Tekrar öğrenmeye başladım mutluluğu.
Bu sefer inayetten değil ama
Öylesine olan bir şey değil
Sadece başa gelen.
Mücadeleyle kazanılan bir şey olmuş mutluluk.
Çünki büyüyünce hayat mücadele olmuş aslında.
Kolay değil ölüler arasında canlı olmak.
Her gün ama her gün bocalamak.

Bazen kendini yeniden keşfetmek zorunda kalıyor insan.
Sırtını dönüyorsun geçmişine.
Aynaya tekrar bakıyorsun
ve yeni kendini
yeni yüzünü
yenilenmiş ruhunu tanıyorsun.
Daha güçlü
daha dirayetli
ama hala kırılgan.
Yaşam da aynı anda hem güçlü hem kırılgan zaten.

Oradan anlıyorsun ki yaşıyorsun hala.
Nefes alıyorsun tekrar.
Nefes al-
Nefes ver.

ama ne olursa olsun devam et.

Yolun sonunda ne var peki
Bir tek uyuyup uyanmayan bilir.
Tekrar gelmeyen.
C.

Hiç yorum yok: