Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Ocak, 2014 tarihine ait yayınlar gösteriliyor

İlk sihirli aynanın hikayesi

Bir varmış, bir yokmuş. Evvel zaman içinde, kalbur saman içinde, develer tellâl iken, pireler berber iken, ben babamın beşiğini tıngır mıngır sallar iken, az gittik uz gittik; dere tepe düz gittik. Bir de baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz... Vara vara da mevcut bütün varlıkların özlerinin dört elementin birinden oluştuğu bir diyara varmışız. Bu diyarın doğası gereği, herhangi bir anda dört elementten ancak birinin karakterine sahip olabilen varlıklar birbirinden çekinir, birbirlerine saygıyla karışık bir sevgi beslermiş. Özü ateş olan çok olsa her yer yanar, su olan çok olsa her yer boğulur, toprak olan çok olsa her yer boz olur, hava olan çok olsa her yeri fırtınalar götürürmüş. O yüzden bu diyarda herkes hem kendi içinde, hem de birbirleri arasında dengede kalmaya uğraşır dururmuş. Bu da çok yorucu bir işmiş hani. Günlerden bir gün, zamanlardan bir zaman, ateş halkından kudretlice bir hanım, su halkından çağıl çağıl bir erkeğe gönül vermiş. Hanımın annesi, pamuk gibi bembeyaz ...

Tanrı'nın dağına yolculuk

C.

gece ve ruhların savaşı

C.

ölüm-hayat-döngü

Bir keresinde öldüm ben. Biliyor musun Fark etmedi kimse. Tabutumu kaldırmadılar. Dua okunmadı hiç benim için. Helvam yenip Hikayelerim anlatılmadı. Oysa pek de çok hatırlanası, Paylaştığım anılar vardı insanlarla. Sandılar ki Yaşıyorum hala. Yüzüme baktılar; Görmediler ruhumu Ama fark etmediler de nerede. Kendi tabutuna saklanmış kendi içinde. Kendi karanlığına sığınmış. Sandılar ki Üzgünüm sadece Bir süre sonra onu da unuttular Kanıksandı yeni halim. Dolaşıyordum hala yaşayanlar arasında ve Sanıyorlardı ki yaşıyorum hala. Yürüyordum ya ondan. Ben de kanıksadım kendimi. Sandım ki yaşam böyle olur. Çünki baktım baktım Ayniyet herkeste. Herkes yürüyor ama Kimsenin ruhu görünmüyor. Ölülerin arasında bir ölü daha olmuş ne fark eder... Sonra acı geldi tekrar. Acı gelince anlar insan Hala yaşıyorsun. Ölülerin canı acımaz çünki. Yanılmışım... Şaşırdım. Nefes aldım tekrar. Ben yürürken-düşünürken Tabutum okyanusa karışmış Kapağını da biri açıvermiş A...

geçmiş

Bazen her adım geçmişe doğru bir meltem -bir sahne bir koku -mutluluk bir şarkı -hüzün bir bulut -coşku ama özgürüz be kardeşim ölmedik ya daha iki ileri bir geri yürüyoruz hala..! C.
            The day of the squirrel

Cevap

Beklemediğin anda cevap verir yıldızlar Uyumak üzeresindir Binlerce kelime dolar zihnine Kurtulmak istersin Diretir kelimeler... İlla duyulacak sesleri. Zihninin içinde bir çığlık Dinle beni! Gözlerin açılır Uyku nereye gitti bilinmez Huzursuz huzursuz kıpırdanırsın yatakta Ucu gelmez tren misali Birbirini kovalar düşünceler. Bir an gelir Durursun, Durur Dünya, Dönmez artık senin için. İçin geçmiş yorgunluktan. Ertesi sabah yazasın gelir her şeye rağmen Ama kelimeler parlak değildir artık eskisi gibi Gökyüzünden kayıp gitmiş kuyruklu yıldız  İzi kalmış sadece geride... C.

gece

geceye karışmak istemeyenlerin günleri bunlar güzel hayalleri var hala karanlığa karşı C.