Ana içeriğe atla

Kayıtlar

Resime dönüş

En son yayınlar

Öğrenmeyi öğrenmek

Dune, Frank Herbert.

Yıldız ve Çocuk

Bu gece kızım benden 'onun serçe tırnağının ucu kadar' kısacık bir masal uydurup anlatmamı istedi. Öncesinde kitap okuduğumuz için aslında hayır diyecektim, ama dayanamadım. Sonra da anlattığım masal çok hoşuma gitti. Bari buraya da yazayım dedim. (Bu, kızımın favori uyduruk masalı değil ama diğerleri hemen yazabilmek için biraz fazla uzun). Gece gece bu yüzden ayaktayım ya hadi bakalım... Bir varmış, iki yokmuş. Evvel zaman içinde kalbur saman içinde, develer tellal iken pireler berber iken, ben dedemin beşiğini tıngır mıngır sallar iken, az gittik uz gittik, dere tepe düz gittik. Sonunda bir de baktık ki bir arpa boyu yol gitmişiz. Çoook uzak bir diyarda, iklimin ve havanın çook çok sıcak olduğu bir yerde, bir çocuk ve ailesi yaşarmış. Hava yazları o kadar sıcak olurmuş ki çatıya çıkıp orada uyurlarmış. E tabii, evlerinin çatısı üçgen değilmiş. Tepsi gibi düzmüş. Kenarlarında da düşmemeleri için engeller varmış. Bu sayede çatının üstünde uyuyabiliyorlarmış. Geceleri çatıd

Akıl sahibi

"... En önce, hayvanlar gibi duygusuz olanlara insan duygusu verdim, onları akıl sahibi kıldım... Onlar başlangıçta bakarken göremiyorlar, dinlerken duyamıyorlardı; tıpkı rüyalardaki hayalet sürüleri gibiydiler; karmakarışık öyküleriyle afallamışlardı." Aeschylus, Prometheus. Carl Sagan, Cennetin Ejderleri.
Motorcycle ride, öz farkındalık, bağlantılar, sınırlar Sept. 2019-C.

Bir küçük sincapçık ve arkadaşı

Bir varmış, bir yokmuş. Gitgide büyüyüp genişleyen, koca, gri mi gri şehrin yanında öksüz bir orman bulunurmuş. Bu orman öksüzmüş çünkü ilgileneni de koruyanı da yokmuş. İnsanlar ağaçlarını kestikçe ve ormanın alanı küçüldükçe ormandaki ağaçların tek yapabildiği kendi kaderlerini beklemekmiş. Hal böyleyken, ormanda yaşayan sincaplar her geçen gün daha az fıstık ve ceviz bulabilmişler. Hepsi de ailelerinin kışı geçirmesi için çırpınır dururmuş. Bir öteye bir beriye dolanıp durur, bol meyveli ağaçlar ararlarmış. Bu sincaplar içinde bir küçük sincapçık varmış ki bu sincapçık, diğer sincaplardan biraz daha ileriye, sincap yiyen vahşi hayvanların olduğu söylenen yerlere de gitme cesaretini göstermiş. Öğrenmiş ki orada vahşi hayvanlar gündüzleri uyuyor, geceleri avlanıyor ve gündüz gidildiği sürece sincaplara bir şey olmuyor... İşte orada, o kadar bol fıstıklı ve cevizli ağaçlar bulmuş ki, topladıkça kucağı dolmuş, kucağı doldukça taşmış, topladıklarının fazlası hep yere dökülmüş.

Dev dalga - değişim

Değişim gelir; Dev bir dalga... Ya çapa atacaksın tabana, Ya devrileceksin karşısında. Bir üçüncü yol daha var ki Korkulur hesaba katmaya; O da binip gitmek dalgaya  Kaderde ne varsa artık yaşamaya... C.